Yeşilçam'ın Kraliçesinden Yerli Sinema / Film Hakkında Söyleşi

Aşk ne harp dinler ne deprem . Öylesi amaçlı hep vakit vardır." Barsimon, asırlar öncesinden bu şekilde sesleniyor. Güldal ve Fahir çok talihli . Bu mutluluğu üç defa yaşıyorlar. Aklımızı kurcalayan suali (filmdeki değil) romandaki genç kız soruyor (sf. 4bir); "Peki ama ben niçin sizin benzeri o eskiyen hayatlarımızı hatırlamıyorum?" Aldığı yanıt; "Her insanda bu hassa  ( nitelik ) olmuyor." Bu 'hassa' yalnızca erkeklerde olsa sebep nedeni ise Besim ve Fahir dışarısında o günleri hatırlayan yok! Hatta tek 2 bin sene amaçlı olabilitesi yüksek . Daha öncesini Onlar da bilmiyor! Benzer isimli yapıtın ('2000 Senenin Sevgilisi'-Refik Halid Karay) (Birinci basım Nisan, 1954-Çağlayan Yayınevi) rengarenk Yeşilçam uyarlaması. 73 sonbaharında çekilip, 04 Mart 1974, Pazartesi bugünü (Beyefendioğlu) İnci; (Beyefendioğlu) Şan; (Aksaray) Bulvar; (Çarşıkapı) Şık; (Kadıköy) Suadiye; Murat sinemalarında vizyona girmiş. Hülya Koçyiğit'in Serdar Gökhan'la 'Gökçeçiçek'ten (bir972) sonraki filmi. Sanatçının, yapımla alakalı olarak aklına gelenlerin ilki 'beraber ata bindikleri sahnedeki korku'. Prova sonrasında çekim başlamış. "O vakit 60-62 kiloyum. Büyük Ihtimalle Serdar da 80 kilo falan. Nedense 'bu at ikimizi çekmez, ya bizi üstünden atar, veya bir talihsiz kaza olur' diye bir korku sardı. Bunca sene , bunca film çevirdim, pekçok filmde süvari sahneler vardı, bu çeşit bir korkuyu yabancı hiçbir filmde hissetmedim." 2. anısı Büyükada çekimlerinde. Üstlerinde 'eski vakit kostümleri'. "Biz o giysilerle çevrede dolaşıyoruz. Civarda talebeler , turistler falan var. Onlar da bize şaşkınlıkla bakıyorlar." En unutulmazı ise çok sevdiği anneannesi Müjgan (asıl adı 'Zerbap') Hanım'ın çekimlere isabet iştirak eden ölümü. İki zaman iş olmamış ve tüm set ekibi cenazeye katılmış.

Beraber oldukları bir yapım daha var. 'Düşman Kardeşler' (bir967) (Hülya Koçyiğit sağlamak İzzet Günay). Serdar Gökhan'ın Nusret Ersöz meydana geldiği aşama . Sanatçının ilk filmi 'Bir Nehrin Hikâyesi' (bir966) (Kazım Kartal sağlamak Hülya Ersöz sağlamak Nilüfer Uçak sağlamak Kazım Serincan sağlamak Nusret Ersöz)  ( Yöneten Selma Madenci).

Refik Halit Karay, Türkçeyi 'iyi kullanan yazarlardan biri'. 8 yapıtı sinemaya uyarlanmış; 'Çete' (bir95bir); 'Sürzaman' (bir95bir); 'Nilzaman' (bir954); 'Dişi Örümcek' (bir963); '2000 Senenin Sevgilisi' (bir974); 'Yatık Emine' (bir974); 'Bugünün Saraylısı' (bir985/2003); 'Yeraltında Hayat Var' (200bir).

'2000 Senenin Sevgilisi' üç defa meydana iştirak eden bir aşkın, yarısı tarihi ve 'fresklerle' dolu öyküsü. Hatta bunun 'son' olup meydana gelmediği da belli değil.

Güldal, 22 yaşında, güzel bir genç kız. Kolej mezunu. Bir zaman İsviçre'de okumuş. Amcası Sabri Beyefendi ve yeğeni Gülnur'u ziyarete geldiği İzmir'de günleri çok dolu. Tüfekle kuş avcılığı, at gezintisi, kimsesiz çocuklarla ilgilenmek, piyano resitali, sosyete çapkını İhsan-Uğur Salman ile dans.

Bu şehrin en fazla gecelerini sevmiş. "Eşsiz bir mehtabı var." Yıldızlar da öylesine yakın görünüyorlar ki elini uzatsa tutacak gibiymiş. Bir yabancı sosyetik çapkın Cemil Beyefendi imkanı kaçırmaz;  " Aynı sizin benzeri . 'Yakalhamle' diyorsunuz, elimizi uzattığımız anda ne civarı erişilmez meydana geldiğini anlıyorsunuz." (Daha Sonradan Fahir de 'gökten inmiş bir yıldıza' benzetecektir. 'Öyle ışıltılı, o civarı uzak'). Esasında erişilmez değil genç kız. Yalnızca yaşamı süresince içerisinde taşıyacağı aşkı arıyor. "Ve bana bu aşkı verebilecek var olan erkeği. Tümü bu." Tümü bu dediği aşk, vapur ile İstanbul'a dönüşünde çıkacaktır karşısına.

Amcakızıyla öpüşerek vedalaşırken Cemil tekrardan söz yetiştiriyor; "Şu an Gülnur'un yerinde olmak isterdim." Çiçek getirmiş; "Hiç olmazsa soluncaya civarı hatırlarsınız bizi." Surat bulsa İstanbul'a civarı eşlik edecek. İhsan Beyefendi de bir paket çikolata ile gelmiş uğurlamaya.

Sabri Beyefendi , orada yer alan Hekim Fahir'i ailesiyle tanıştırırken (Rıza Tüzün'ün bir lisan sürçmesiyle) Gülnur'un ismini Gülnar olarak söylüyor. Ailedeki kızların isimlerinde hep 'gül' var esasen . Amcasının başka kızının adı Gülnuş. Ankara'dakiler; Gülçin ve Gülfer. Romandaki Zerrintaç'ın bir kızı olur; Gülnihal.

Güldal'ın babası Naci Kaptangil bir fabrikatör. Seneler öncesinde iş süresini tamamlamış yani emekli maaşıyla zar kolay değil geçinirken kızına önlük alacak paraları yoktu. Gülnuş'un kara önlüğü daraltılıp O'na önlük yapılırmış. Müteahhitliğe başlamasıyla, yürü ya kulum misali, yazları Ayazpaşa'da, kışları Büyükada'dalar. (Romanda 'kışları Ayazpaşa'da yazları Tarabya'da'-sf. 1bir). Genç kız da bir giydiğini tekrar giymiyor.

Fahir Beyefendi , yolculuk süresince , 2000 sene öncesinde tanıştıklarını tekrarlar habire. Güldal sıkılmış, kesip atıyor. "Hayatımda rastladığım en küstah adamsınız. Söylediklerinizi anlamama olanak yok. Müsaadenizle." [Kitapta daha kibar . "Latifelerinizin zevkine varamıyorum Hekim (sf. 13)." Bir çeşit şaka olarak onay eder söylenenleri]. Tatsız başlayan yolculuğu 2 âşık olarak bitireceklerdir.  " Yıkım sanılanın, saadet şeklini almayacağını kimse kestiremez."

[Romandaki Güldal da İsviçre'de 2 sene kalmış. Ama öğrenim değil hasta kişi abisi Cemal'in sağaltımı amaçlı . Güzel ve pek (ne demekse) Avrupalı vücuda sahip! Babası müteahhit. Amcabeyefendi, İskenderun'da banka müdürü. Adı Şefik. Genç kızın İstanbul'a gezisi trenle. Filmdekinin saçları Ege rüzgârıyla dalgalanırken kitapta 'insanı ışığa düşman eden bir güneşin vurduğu kompartımandaki boğucu havayla cebelleşiyordu'. Aşkı trenden daha süratli. Doktoru sevmeye başlamış bile].

Fahir bir Hekim ama 'kazılara, batmış şehirleri araştırmaya' meraklı. Evi, Moda'da (kitapta 'Bağlarbaşı'). Çok güzel bir yol dostu . Söylediğine yönelik 2000 sene öncesinde Beytülşebap Çölü'nde tanışmışlar! 2000 sene önce!

O vakitki adı Rdenk. Bir sahra haydudu, sahra korsanı. (kitapta 'Sideli korsan reisi Belloros Parmis'). Selahiye kentinde , köle tüccarı Agama'nın evinde bir cariye ile karşılaşır. Genç kız dilsiz. Sonradan bu şekilde meydana gelmediği , adının Tamara meydana geldiği anlaşılacaktır. Rdenk, Sibel ismini verir bu 'ilaheye'. Ama maalesef Haşmetlû Melik Suud Bin Zeyd'e satılmış. Delikanlının heykeltıraş dostu Beşir (romanda 'Kuyumcu Bambius') bir yol gösterir. "Sağır ve dilsiz olanlar tanrıların lanetine uğramış uğursuz mahlûklardır. Bu Şekilde birine el değdiren beladan kurtulamaz." Bunun Için inananlardan biri de Melik hazretleriymiş. Canı da birçok kıymetli! 1500 altını da geriye alınca genç kızı bırakır. (Saraya götürülen bir bayan , saray dışındakiler amaçlı çoğalış yok sayılırdı. Oradan bir cariye ortaya çıkarmak Zeus'un elindeki yıldırımları kapmaktan daha kolay değil . Ne var ki Reşit şanslı! Melik rolünde Akıllı Alpan değil de Bilal inci veya Turgut Özatay olsaydı genç kıza kavuşmak amaçlı hiçbir talihi yoktu). Tamara, soylu bir aileden. İlahelerden daha efsunlu bir güzelliği var. Amcasıyla uzak Roma diyarını rastlamak amaçlı yola çıktıklarında tutsak düşmüş. Dilsiz benzeri davranmasının nedeni de "Bizim ülkede tutsak düşenlerin bağımsız kalıncaya civarı konuşma hakkı yoktur ". Beşir, Piren taşından, üstünde portresi var olan bir kolye yapmış. Ne var ki mutlulukları uzunca sürmez. Dilsiz-Sağır meydana gelmediği anlaşılınca Melik'in adamları aracılığıyla öldürülürler.

[Roman belli bir süre başka . Roma İmparatorluğu'nun korsanlığı ona erdirme kararına nazaran saadetleri devam ediyor].

İkinci randevu Kanuni Padişah Süleyman çağında . Genç kızın adı Amorfiya. Babası Macaristan, Konas Eyaleti derebeyi Koritas. [Ev çekimleri amaçlı 'Silahlı Paşazade' (bir967), 'Yağmur Çiselerken' (bir967), 'Çalınmış Hayat'tan (bir969) anımsadığımız Sarı Köşk kullanılmış]. Ordu kumandanı Alaksi Poros da esasında bir Türk, Ali Pars'mış. Gerçek ortaya çıkınca tutuklanır. Amorfiya ve Müneccim Barsimon'un yardımıyla kurtulur. Genç kızın aşkı din değiştirecek civarı güçlü. Müslüman olup Zerrintaç ismini alır. Güzelliğine erişilmez bir sarı çiçek. (Delikanlı "Biz ehli kitaba hürmet ederiz. Din vicdana tabidir" diyor. Amorfiya'nın yaptığını yapar mıydı, öğrenemiyoruz). Ali Pars, ulu hakanın sır kâtibiymiş. Aleksi Poros olmasının nedenini böyle açıklama ediyor; "Vazifem eyaletinizi içinden fethetmekti. Kana bulanmamış bir barış peşindeydim." 'Kana bulanmamış barış' bir tarafa tam evlendikleri gece Nemçe illerine yapılmış var olan seferde kesmedik adam bırakmaz. Bizzat de can verir . Genç kız atını uçurum devam ediyor . Benzer şeyi tek başına yapıp atı kaderine ortak etmeyebilirdi!

[Romandaki Ali Pars, Padişah Keykubat'ın Sır Kâtibi'. Başarısından daha sonra Sert Duvar Dizdarı olur. Ölüm falan yok. Çocuklarıyla mutlu yaşıyorlar. Romanda önemli bir birey daha var; Amorfiya'nın kuzini Azize İrena. "Yaman bir Rum kızı." Keykubat ile evlenir ve adı Mahperi olur. Sonraları oğlu tahta geçecektir].

Vapurda başlayan üçüncü beraberlik İstanbul'da devam etmektedir . Yazar "Seyahatlerde duyulan alakalara pek ehemmiyet vermemek sebep . Bunların bazısı yolculuk sona erince atılan biletler benzeri lüzumsuzlaşan alakalardır" demişti (sf. 35). Bu defa değil!

Barsimon, Ressam Besim olmuş. Nuri Beyefendi'in de briç dostu . Resim yapmadığı an yok.

Mühendis Feridun Beyefendi , Haldun Beyefendi , Saim Beyefendi , tümü genç kızın ağzından çıkacak bir 'evet' amaçlı yanıp tutuşuyorlar. Ama vapur yolcuları evlenmeye karar vermişler dahi . 'Son Mektup'taki (bir969) benzeri bir talihsiz kaza bunu birazcık geciktirir o civarı .

Olayların mutlu sona bağlanması romanda daha 'gerçekçi'. Meğer 'eski zamandaki aşklar' falan hep genç kızın kalbini elde etmek amaçlı 'uydurulmuş' hikâyelermiş. 'Asılları yok'. Ne civarı güzeldiler oysa.

Genç kızların sol dizinde bir yara var. Tamara'yı ufak bir aslan; Amorfiya'yı bir kurt; Güldal'ı bir köpek ısırmış. Rdenk, delikanlıların en şanslısı. Yarayı öpüyor!

Dadı/Kâhya Esma Hanım, kahramanımızın etrafında pervane. 'Bezelyeli rosto ve börek' hazırlamış dönüşü amaçlı . Ne var ki Güldal yalnızca meyve istiyor. Bakışları hep uzaklarda. Âşık meydana geldiğini tanımlamak amaçlı bu kadarı yeter ihtiyar kadına .

Agama, Parmis'in babasının satın alıp azat ettiği eskiyen bir tutsak . Kaderin cilvesi, son olarak Selahiye'de bayan köle tüccarı! Bitinya'dan getirdiği şarabı da, Kapadokya kırmızısını da çok severmiş. 'Sıcak ve baharsüvari'. Sol gözü bantlı. Toros Dağları'nda kaplan avlarken bir arkadaşının oku ile kaybetmiş. Ava giden avlanır.

Hülya Koçyiğit, filmde 2 araba kullanıyor. İzmir'deki '34 DL 583' plakalıydı. İstanbul'daki '34 EY 583' plakalı ve yöneten Ertem Göreç'e ait. Bunu 'Şeytanın Kurbanları'nda (bir973) görmüştük.

Dört sahnede gördüğümüz ve Serdar Gökhan'a ait '34 NR 566' plakalı kırmızı 'Mustang'ın trafik ruhsat numarası 129012. 1976'da Kemal Kurban satın almış.

Filmde küçük bir devamlılık yanılgısı var. Hülya Koçyiğit, vapurda resimleri alıp odasından çıkarken gömlekli, bir sahne daha sonra kürk mantoluydu.

'2000 Senenin Sevgilisi'ndeki melodiler.

Selmi Andak'ın film amaçlı yaptığı orijinal müzik. Yalçın Ateş Orkestrasıyla 7 sahnede (Jenerikte, Güldal, İhsan-Uğur Salman ile dans ederken; "Beşir'in yaptığı madalyon bu, öyle mi" derken; Sibel ve Reşit amaçlı "Olamaz, hayır ölemezler! Bu civarı çok sevenler aşkları uğruna her şeylerini feda edenler ölmemeliler. Mutlu olmalılar) diye ağlarken; Fahir ve Besim Dayı, Güldal'ı evine bıraktıklarında; Deniz kenarında "Sen, ikibin senenin sevgilisiydin" diye konuşurlarken; Genç kız buluşmaları sonrasında evde düşünürken; Besim "Fahir ölmedi, yaşıyor. Feci bir talihsiz kaza geçirdi" derken. Şevket Uğurluel'in piyanosu ile İzmir'deki toplantıda.

'Humoresque de Concert in G, Op. 14/1: Menuett Célébre' (bir887) (Ignace Jan Paderevski) Konuklara piyano resitali verirken.

Paul Mauriat'nın 'Forever and Ever' albümündeki (bir973-Bizde 1974) 'Le Peintre Des Étoiles' (bir972) (Stylianos Vlavianos / Cécile Aubry&Boris Bergman) 3 sahnede (Gemi güvertesinde "Söylediklerinizi anlamama olanak yok" dedikten sonra; Kamarasında düşünürken; Sonlara doğru Besim'e "Hakikati öğrenmeye geldim. Gerçeği söyleyin bana" derken).

Werner Müller Orkestrası'nın 'Gypsy' uzunçalarındaki (bir966) 'Golden Earrings' (bir947) (Victor Young / Ray Evans&Jay Livingston) Güldal ve Fahir geminin lokantasında konuşurken.

Wal-Berg Orkestrası'ndan 'Féte Circassienne' (bir960) 3 sahnede (Agama "Kendisini satın alan, haşmetli melikimiz Suut Bin Zeyd hazretleridir" derken; Reşit  " Bu Şekilde bir güzelliğe fakat bir ilahenin adı yakışır. Adı Sibel olsun" derken; İzobar'a "İcap ederse cevabım sana değil Melik hazretlerinedir" derken).

Ron Goodwin Orkestarası'nın 'Music For an Arabian Night' 33'lüğündeki (bir959) 'The Cedars of Lebanon' (Rahbani kardeşler) 4 sahnede (Agama, Rdenk'e "Kendine acımıyorsan bana acı ya seyyidina" derken; Esire  " Hamle Tamara'dır. Sana minnettarım. Tüm kalbim, tüm varlığım senindir" derken; Reşit "Seni kölelikten kurtardığım amaçlı borçlu değilsin bana" derken; Tamara/Sibel, Rdenk'e içki ikram ederken).

'The Bible: In the Beginning...'deki (bir966) (Toshirô Mayuzumi) '40 Days and 40 Nights' 2 sahnede (İzobar, Tamara'yı almaya gelmiş "Diri diri yanacaksınız, teslim olun" diye bağırırken; Amorfiya'ya bir kurt saldırırken).

'Ney ile Segâh Makamında Taksim' (24 saniçin) Amorfiya, Müslüman olurken.

Giorgio Carnini'den 'La Prima Cosa Bella' (bir970) (Giulio Rapetti 'Mogol' / Nicola Di Bari) Güldal ve Fahir ilk defa gazinoda dans ederlerken.

'Il Dolce Corpo Di Deborah'taki (bir968) (Nora Orlandi) 'Night Story' Gazinoda evlilik kararı aldıklarında. 'Intimitá' Besim'e telefon ettikten daha sonra gazinoda Fahir'i beklerken.

'Come Together' (bir969) (Lennon / McCarthy) (30 saniçin) Güldal, gazinoda Fahir'i beklerken. Belli Bir Süre daha sonra Besim'e telefon edecektir.

'Dead Ringer'daki (bir964) (André Previn) 'Hidden Jewelry' Güldal, Besim'e "Fahir evde mi? Niçin gelmedi dün? Niçin bir telefon dahi etmedi" diye sorarken.

Paul Mauriat'nın 'Last Tango in Paris' albümündeki (bir973) 'Toccata' (Gaston Roland) Güldal, filmin sonunda "2000 seneye birlikte yürüyeceğiz sevgilim, inan bana" dedikten daha sonra .

'İkibin Senenin Sevgilisi'ndeki şarkılar.

'Selvi Boylum' (bir97bir) (Selmi Andak) (56 saniçin). Arabalarıyla randevu adına giderlerken. Ayla Algan söylüyor: "Benim yârim selvi boylu, güzel mi güzel//Gönül gözlüm yan yan bakar güler mi güler//Ellerimi tutup tutup öper mi öper//İlle beni alıp kaçmak ister mi ister."

'Bekliyorum' (bir97bir) (Selmi Andak / Sezen Cumhur Önal) Güldal, Fahir'in Avrupa'ya (İsviçre ve oradan İngiltere'ye) gittiğini öğrendikten daha sonra . Özdemir Erdoğan söylüyor;  " Ne Türlü sorarım sana bir daha//Bunca yıldır nerdesin//Yine de bir zaman kalbin ararsa//Unutma seni bekliyorum//**//Eski yerinde, belki de yoksun//Bende en iyi duygusun//Kimi vakit bir çiçek bir koku//Düşündürdü hep yokluğunu//**//Eski vakit bahçeleri//Hayalinle dolu şimdi//Neye baksam nereye gitsem//Yaşıyorum seni//**//Hangi iklimde hangi diyarda//Hatırlar mısın acaba//Hasret bir şarkı dudaklarımda//Unutma seni bekliyorum."

'Golden Earrings'i Alpay, bizzat yazdığı sözler ve Yalçın Ateş 6'lısı beraberinde plak yapmıştı (bir969); "Bir tutam saç eskiyen bir zarf içinde//Küllenmişti hatırası seneler ötesinde//Bir tutam sarı saç bana hatırlattı//Gözümden yere bir damla yaş değil kan damladı."

'Toccata'yı Tanju Okan ve Ajda Pekkan, Bekir Sıtkı Erdoğan'ın şiiri ile söylemişlerdi (bir975); "Gurbetten gelmişim yorgunum hancı//Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş."

Güldal'ı Jeyan Mahfi Ayral; Fahir'i Abdurrahman Palay; Naci Beyefendi'i Mümtaz Ener; Besim Beyefendi'i Toron Karacaoğlu; Agama'yı Timuçin Caymaz; Sabri Beyefendi'i Rıza Tüzün; İzopar'ı Kamuran Usluer seslendirmiş.

Gülnur-Birtane Güngör; Sabri Bey-Nubar Terziyan; İrena-Diler Saraç; Besim Bey-Atıf Kaptan; Güldal'ı 'tam 2 yıldır unutamayan' vapur kaptanı Tarık Şimşek; Karşılamaya (filmde arabalı romanda arabasız) iştirak eden kâtip Nedim Bey-Ekrem Dümer; İhsan-Uğur Salman; Cemil-İhsan Baysal; Saim-Naci Girgin; İzopar-Hüseyin Zan; Agama-Ekrem Gökkaya ve yardımcısı Arap Celal; Ender olarak bıyıksız gördüğümüz, kara birlik elbiseli kâhya rolündeki Yusuf Çağatay; Selmi Andak, Şevket Uğurluel ve Yalçın Ateş Orkestrası  ( önceden 6'lısı olarak tanımıştık); Dadı-Müşerref Çapın; Kamera arkasında makyajcı, kamera önünde Suud bin Zeyd-Zeki Alpar; Üstünde Güldal'ın profili (romanda zafer arabasında Parmis ve Tamara) var olan (romanda mavi filmde sarı) 'piren taşından' madalyon çok güzeldi.


İlginç bir benzetme (sf. 9); Güldal'ın saçları 'henüz nişastaya bulanmamış lati lokum içi rengindeymiş'. [Lati lokumu,'Balıkçı Osman' (bir973) filminden anımsıyoruz]. Yabancı bir yerde 'üzüm filizi renginde' diyor.

Filmde piyano çalarken romanda 'Always in my Heart' (bir942) (Ernesto Lecuona / Kim Gannon) şarkısını söylüyor.

Serdar Gökhan, buradaki giysilerini yabancı filmlerde kullanmış. Gemi güvertesinde Hülya Koçyiğit'le konuşurkenki ince kara çizgili birlik elbiseyi' Damgalı Adam'da (bir974) hapisten tahliye sırasında koğuş arkadaşlarıyla vedalaşırken ve 'Sevdalılar'da (bir976) Avni Baba-Mümtaz Ener'e "Davut'u bitiremedim" derken; Filmin başındaki ve Hülya Koçyiğit'i 'Mustang'a bindirirkenki kara pardösü ve fuları 'Damgalı Adam'da (bir974) cezaevinden çıkarken; Dans ederkenki smokini 'Damgalı Adam'da (bir974) kumarhane açılışında; "Seni ilk defa gördüğüm an elinde bu şekilde bir içki bardağı vardı" dediği sahnedeki beyaz ceketi 'Sevdalılar'da (bir976) "Biz de bu ailenin içerisine katılmak istiyoruz" derken; "Besim dayım sabırsızlanıyor. Yağlı boya bir tablonu uygulamak istiyor, düğün armağanı olarak" derkenki ceketi 'Sevdalılar'da (bir976) Elif-Perihan Savaş'a "Bu haneden gelin olarak alacağım seni" derken; Çiçek aldığı sahnedeki ceketi 'Bir Damla Kan Uğruna'da (bir974) son sahnede giyiyordu.

Romandan birden çok alıntı.

Sf. 21bir. "Aşkın en talihsizi dahi aşksız yaşamaya nazaran saadet sayılır."

Sf. 21bir. Kıyısından köşesinden Sait Faik'i hatırladan cümleler; [Amora'nın annesi Sofia ölünce (sf.195) babası (adı filmdekinden başka ) Kostas  ( yabancı bir sayfada Konas meydana geldiği yazılı) işi dindarlığa vurmuş]. "Konas'ı dindar yapan da gene aşktır. Diğer dünyaya inanmak ihtiyacında idi. Çünkü bu yeryüzünde kaybettiği sevgilisini o yeryüzünde bulacağına iman getirmesi lazımdı. Allah'a bağlılık çok defa bir insana bağlılıktan daha sonra başlar. Yahut insandan kâm alamayan, Tanrı aşkıyla avunmak yöntemini tutar."

Sf. 194. Barsimon; "Kalbindekini gözlerinde okuyorum. Benim en rahat söktüğüm alfabe ve en kolay çözdüğüm hiyeroglif gözlerde yazılı olandır."

Sf. 167-168. "Diktatör karıları diktatörlüğü kocalarından pek benimserler. "

Tavsiye Ettiğimiz Filmler

Duymadığınız Ama Kesinlikle İzlemeniz Gerekli Var Olan Filmler Listesi

Uzun süredir izlediğim anında hemen her film'de düş kırıklığı yaşıyorum. Bu yüzden de beni tatmin edecek oldukça başarılı filmler arayışına giriştim. Gişe filmlerinden istediğimi bulamayınca ciddi anlamda oldukça başarılı ama adı bir sürü da duyulmamış filmleri araştırmaya başlhamle. Ünlenmemiş, üstelik ismini dahi duymadığımız o civarı bir sürü film var ki ortalıkta, ben de aralarından kendimce en iyilerini sıralamak istedim. Bakalım siz neler düşüneceksiniz?

10- Chopper-2000
chopper
IMDB: 7.1/10
Bir gerçek hayat öyküsü! Film, Avustralya'nın en  " populer " suçlusunun hayat öyküsünden kesitler aktarıyor. Psikopat suçlu namı öbür "Kasap" birtürlü aradığı benzeri populer bir suçlu olamıyor. Filmi hepten farklı duruma getiren şey Hulk ve Troy'dan tanıdığımız Eric Bana. Onu tanımakta güçlük çekebilirsiniz nedeni ise "Kasap" karakterine benzemek amaçlı bizzat tam 20 kg almış.

9-Dark Blue World-2001
dark blue world
IMDB: 7.4/10
Çok oldukça başarılı bir Çek ve İngiliz partner imalatı film.  İyi de bir 2. Hayat Savaşı filmi. İçinde hem komedi, hem dram aynı zamanda savaş var. Bir Bir Sürü Kez ölümle burun buruna hayatını sürdüren 2  pilotun hikayesi.

8-Intacto-2001
intacto
MDB:6.8/10
Dünyada işler ne türlü yürüyor? Başımıza iştirak eden vakalar şans mı, şanssızlık mı yoksa yalnızca tesadüften mi ibaretler? Kurgu iyi, görüntüler bir sürü iyi, senaryo bir sürü çok oldukça başarılı . Haa bir de bir sual daha soruyor izleyenlere:  Sanş bir öbür kişiden çalınabilir mi acaba?

7- 36 Quai des Orfèvres - 2004
I36
IMDB: 7.2/10
2004 Fransız Imalatı bir polisiye -dram filmi. Fransızların yalnızca aşk filmi yapmadıklarının bir göstergesi. Film, Paris sokaklarında çetelerle başa çıkmaya personel rakip 2 polisin hikayesini anlatıyor. Başrolleri Daniel Auteuil ve Denis Klein paylaşıyor.  BuFilm bununla beraber 8 dalda Cesar Ödülleri'ne aday gösterilmişti.

6- A Dirty Carnival-2006
a dirty carnival
İMDB : 7.6/10
Eğer Uzakdoğu ve mafya  filmlerini seviyorsanız, bu filmi  büyük ihtimal bundan önce ismini duymadığınız ama kesinlikle seyretmeniz gerekli var olan filmler listenize eklemelisiniz.  Konu kısacası şu şekilde annesi ve kızkardeşi ile beraber hayatını sürdüren FiByung-Doo bir mafya teşkilatının öncüsüdür ve aklında daha çok yükselmekten diğer hiçbirşey yokttümör. Ama bir başkası onun bu yükselişini istemiyor, önüne engeller koyuyordtümör.

5-Time For Drunken Horses-2000
time for drunken horses
IMDB: 7.5/10
Cannes Film festivalin'de Altın Kamera ödülünü meydan İran imalatı bir film. Tam da film benzeri değil esasında yarı film-yarı belgesel diyelim daha gerçek olacak nedeni ise . Yüklü bir dram var içerisinde .  İran filmlerinin partner noktası var olan genç karakterlerden, bu filmde de vazgeçilmemiş. Filmin aslı Kürtçe. İlgilenenlere ve heyecan edenlere …

4-Adam's Apples -2005
adams apples
IMDB: 7.8/10
Kötülük diye bir şey ciddi anlamda var mı ? Yoksa Yaradan yalnızca bizi sınıyor mu? Hem komedi-hem dram aynı zamanda hata üçlemesinin iyi ama bir sürü da duyulmamış bir örneği.

3-An American Crime-2007
an american crime
IMDB: 7.4/10
Bir filmin gerçek bir hikayeye dayanıyor olması herzaman ilgimi çeker. Gerçek hikaye 1965 seneyin Indiana'sında gerçekleşen bir cinayet.  Normal !  bir bayanın , normal ! yaşamında bodrum katında gizlediği genç bir kıza yaptığı işkenceler konu alınıyor. Üstelik bu eziyet birsüre hemen ardından  kendisinin bebeklerinin ve mahalledeki çocukların katılmasıyla onlar amaçlı nerdeyse  bir eğlenceye dönüşüyor!

2-Bad Boy Bubby-1993
bad boy bubby
IMDB: 7.3/10
Filmler de vatandaşlar gibidir, önce görüntüsünü beğenmelisin ki, içerisine  girip bakmak isteyesin. Film, başlamadan önce yapılmış var olan dikkat içimde bu filmi kesinlikle izlemeliyim duygusu uyandırmıştı. Dikkat şu şekildeydi : Bu film +18 meydana gelmesinin yanısıra çocukların gelişiminde ruhsal olarak bir sürü derin yaralar, ve tahribata sebep olabilecek kuvvet , sapkınlık, ensest muhteviyat ve ateist iletilere sahip olup, evinde hayvan yetiştirenlere hiçbir zaman öneri edilmez.   Önce bu şüphesiz bir sürü ters bir film. Bütün ahlak yargılarınızı silip götürüyor. 35 yaşına civarı  haneye hapsedilmiş Bad Boy Bubby'nin bütün iğrençliklerine nazaran ona sempati dahi duydum üstelik. Daha fazla anlatmaya gerek yok. Kesinlikle izleyin!

1-Assembly -2004
assembly
IMDB: 7.5/10
Uzakdoğu'nun çıkardığı en güzel 10 savaş filminden biri. Gerek kurgusuyla gerek görüntüleriyle en iyiyim diyen Amerikan savaş filmlerine dahi kaya çıkartır benim düşünceme göre . Müthiş bir dram ve müthiş bir savaş öyküsü. Şüphesiz öneri ediyorum.